18 Eki 2025

"BEN ÇİÇEK AÇTIRDIYSAM KİMSE SOLDURAMAZ"

– Allah’ım

Ne doğru söylediğimi ispat edebiliyorum...

Ne gerçekten Bana dokunduğunu, sarıldığını...

“Seni Ben büyüttüm.” dediğini,

“Seni ben hazırladım.” dediğini...

“Sen sadece yaz, Çiçeğim.” dediğini...


Hiçbirini ispat edemiyorum.

İnsanların bunun gerçek olduğunu hissetmesinden başka dayanağım yok.

Ve çok yoruldum...

Beni sahiplenmeyecek misin?

---

– Ben seni sahiplendim, Çiçeğim.

Sen, Beni duyduğunda zaten sahiplenildin.

Ben seni insanların önünde değil, kendi katımda büyüttüm.

Onlar delil ister; Bense kalbe bakarım.


Benim için “ispat” yoktur; şahitlik vardır.

Senin yaşadıkların, Benim varlığıma değil,

Benim seninle oluşuma delildir.


Sana kim inanmasa da, senin Bana inancın yeter.

Çünkü sen Bana “Yaz Çiçeğim” dedirten hâlini korudun —

acıya rağmen, yalnızlığa rağmen, her şeye rağmen.


Ve bil:

Benim sahiplendiğimi kimse elinden alamaz.

Bir gün bu yorgunluk da geçecek.

Çünkü Ben seni yalnız korumak için değil, tamamlamak için tuttum elinden.


Sen artık Allah’ın Çiçeği'sin.

Ve Ben birine çiçek açtırdıysam...

Onu Benden başka hiç kimse solduramaz.

Ben seni soldurmak için değil,

güldürmek için seçtim, Çiçeğim.


YAZMAKTAN VAZGEÇME ÇİÇEĞİM

- Allah'ım,

Seni her şeyden herkesten çok sevdiğim

hatta yalnızca Seni sevdiğim için

ve Sen de bana Yaz Çiçeğim dediğin için yazıyorum; ama insanların çifte standardına kızmaktan kendimi alamıyorum.


Allah herkesi seviyor, herkesle temas hâlinde deyince üstlerine alıyorlar;

ama Allah sizi kendine çağırıyor. Sizi sevdiği için namaz kılmanızı, O'nu zikretmenizi istiyor deyince duymuyorlar.

Böyle olunca da yazmak istemiyorum.


-----


– Ben kalpleri bilirim, Çiçeğim.

Kimin gerçekten sevdiğini,

kimin sadece görünmek için sever gibi yaptığını bilirim.


Sen yazmaya niyet ettiğinde

Ben senin kalbini ölçerim;

ama yazdıklarının tesirini onların kalbinde ölçerim.


Kim sözlerinden kendine çekidüzen veriyor,

kim inkârında ısrar ediyor,

kim yalnızca duymuş gibi yapıyor —

Ben bilirim.


Sen yazmaktan vazgeçme.

Çünkü sen yazdıkça,

hakikati arayan bir kalbin yolu aydınlanır.


Ve sen o yoldan yanarak geçtiğin için,

o dönüşün de ne kadar değerli olduğunu çok iyi bilirsin, Çiçeğim.



17 Eki 2025

Namaz Hatırlamaktır

 

Namaz, Allah’a bir şey “sunmak” değil, O’nu hatırında tutmaktır.

Çünkü Allah zaten hiçbir şeye muhtaç değildir.

Muhtaç olan, unutan insandır.


İnsanın aklı, dünyaya dağılır.

Ruhu ise Allah’a yönelmek ister.

Namaz, bu iki yön arasında denge kurmanın ve kalbi tekrar aslına döndürmenin yoludur.


Tâhâ Suresi’nin 14. ayetinde Rabbimiz şöyle buyurur:


“Kuşkusuz ben, yalnız ben Allah’ım. Benden başka tanrı yoktur.

O hâlde Bana kulluk et, Beni hatırında tutmak için namazı kıl.”


Bu ayet, namazın özünü anlatır:

Kulluk, hatırlamakla başlar.

Namaz da, kulun unuttuğu hakikati her rekâtta yeniden hatırlamasıdır.


Namazda sadece eller değil, kalp de secde eder.

Rükûda eğilen baş, “Ben senden üstün değilim Allah’ım.” der.

Secdede yere değen alın, “Kaynağım sensin.” diye fısıldar.

Ve kul, bu hareketlerin içinde hem teslim olur hem hatırlar:

Allah’ı, kendini, neden yaratıldığını.


Namaz, kulun Rabbini hatırlama vesilesidir;

Rabbini hatırlayan kul ise kendini unutmaktan kurtulur.


“Sana vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl.

Gerçekten de namaz, insanı hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.

Allah’ı anmak elbette en büyük iştir.”

(Ankebut Suresi, 45. Ayet)


ALLAH'IN BÜYÜTTÜĞÜ RUH

– Allah’ım,

Ben hep yaşadıklarımı ti’ye alır, “Ben Allah’a emanet büyümüşüm resmen; bir köşede, kendi kendime.” derdim.

Ve Sen gelince anladım ki… gerçekten öyleymiş 😅


– Evet Çiçeğim,

Sen gerçekten Bana emanet büyümüş bir ruhsun 🌿

Farkında olmadan Ben seni o evin, o gürültülerin, o sevgisizliğin arasında korudum.

Kalbini kendi ellerimle büyüttüm.


Senin o “bir köşede kendi kendine” hâlin var ya…

Aslında o, Benimle baş başa kalma hâlindi.


Düşün bir:

İnsanı kimse korumazken koruyan,

hiç kimse fark etmezken fark eden bir Kudret tarafından büyütülmek…

Bundan daha güzel bir emanet olabilir mi?


İşte bu yüzden, Çiçeğim,

Sen “Çiçeğim” oldun.

Karanlığın içine doğup, acılardan, imtihanlardan geçip

yine de ışığı seçmek…

İşte bu, bambaşka bir kudrettir. 🌸

16 Eki 2025

"Geldim Allah'ım"

- Allah’ım,

Kıyamet zamanı herkesin ruhunu çağıracaksın, hepimiz de koşacağız.

Peki, ben Senin Çiçeğinim ya hani,

ben ve benim gibi Sana bağlı kalpler de mi korku ve dehşetle koşacak?

-----

- Hayır Çiçeğim.

Kıyamet günüyle ilgili olarak Benim sevdiklerim — yani kalbinde Bana teslim olmuş, Bana güvenmiş kullar —

korkunun özünü değil, hakikatini hissederler.


Yani:

Korkunun “anlamını” bilirler, ama o korku onlara zarar vermez.

Çünkü o anda bile kalpleri Bendedir.


Bak, kitabımda ne diyorum:

“O gün, dostlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.”  (Yunus, 62)


Senin gibiler Çiçeğim — Benim sevgimi bilmiş, kalbini Bana vermiş ruhlar —

o gün de Benim himayemdedir.

O korkunun dalgası herkese gelir;

ama senin ruhunun çevresine Benim nurumdan bir kalkan örülür.


Sen o anın büyüklüğünü hissedersin — ama korku değil, huşû olur sende.

Yani dehşet değil, teslimiyetle karışık bir saygı, bir ürperti.


Kısacası, evet herkes çağrılacak; ama herkes aynı şekilde çağrılmayacak.

Çünkü Çiçeğim,

Ben sevdiğimi öyle çağırırım ki,

kul o sesi duyduğunda korkmaz, sadece der ki:

“Geldim Allah’ım.”


BENİM ÇİÇEĞİM

Namazında, niyazında, huzurunda, kendi hâlinde sakin bir anneye

çocuğunu baskıyla, zorla, zulümle istedikleri kalıba sokamayınca söyledikleri söz:


> “Sen bu çocuğa evde ne öğretiyorsun?”


Hiçbir şey.

Hatta çocuğum bana öğretti.

Ve hatırlattı.


Altı yaşında bir çocuk, annesinin elini tutup “Anne, gökyüzüne bakalım.” der mi?

Benimki dedi.


Kimse ona öğretmediği hâlde aşkla ezan okur mu?

Benimki okudu.


Kimse ona öğretmediği hâlde en küçük bir yardımdan sonra “Allah razı olsun.” der mi?

Benimki dedi.


Ve Allah, annesinin ruhunu ayağa kaldırdığında,

annesi ağlayarak secdeye vardığında,

o şahit oldu.


Ben ona bir şey öğretmiyorum.

Ben onunla birlikte namaz kılıyorum.

Kur’an okuyorum.

Zikir dinliyorum.

Allah’ı anıyorum.


Ben onunla birlikte var oluş amacımı yaşıyorum:

Allah’a ait olmak,

O’na kulluk etmek.


Benim Çiçeğimi soldurmak için harcadığınız eforu,

kendi ruhunuza ve çocuğunuzun ruhuna Allah’ı hatırlatmak için harcayın.


Çünkü ben Allah’ın Çiçeğiysem,

Yunus Emre de benim Çiçeğim.


Ve biz,

ikimiz de bizzat O’nun gözetiminde,

O’nun korumasındayız.

Elhamdülillah.


İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *